Moda Kurabiyeleri'nin Catherine Arley Holo Oje Cekilisi

Evet,biraz ara vermiştim yazmaya.Bu sıralar biraz kötü bir moddayım,bir sürü sebep var buna neden olan.Neyse bugün kötü şeylerden bahsetmeye gelmedim elbette aksine beni duyunca çok mutlu eden ve facebooktan da blogtan da takip ettiğim Moda Kurabiyeleri'nin mükemmel çekilişinin haberini sizlere vermek için burdayım.Hani o çok aradığımız fakat bulamadığımız o birbirinden güzel Catherine Arley Holografik ojeleri var ya işte onları bir çekilişe dağıtacakmış.Sizleri de bu durumdan haberdar etmek hem de ben de o mükemmel yavrulara sahip olma şansını kaçırmamak için sizlere çekilişin linkini vermek istedim.Buyrun güle güle katılın,ama onlar en çok benim kusura bakmayın :P

Yavrulara gelinceeeeeee;

Çekilişe katılmak için tık tık tık tık:)

Essence'den haber var:COLOUR ARTS

Merhabalar;


İlk makyaj yazımı ne üzerine yazayım diye düşünürken yazı resmen önüme geliverdi.Mükemmel bir haber vereceğim sizlere.Haberi okuduğumda çok şaşırdım ve mutlu oldum.Kozmetik dünyasına yeni bir soluk getirecek müthiş ötesi bir fikir ile karşımıza çıkan Essence 'yi yapmış olduğu Ar-Ge çalışmalarından ötürü kutlamak istedim.Tabii ki beni burdan duyacak değiller ama gerçekten takdire şayan bir iş yapmışlar.Konuya dönecek olursak,aslında ilk paragraflarda "hadi ya bunlar olan şeyler zaten" diyeceksiniz ama ikinci kısımda olayın güzelliği karşısında benim gibi çıldıracağınızdan eminim.


Eveeet,ilk olarak 20 adet renkleri birbirinden güzel pigmentlerden bahsetmem gerek.İşte bildiğiniz pigment bunlar,toz halindeki müthiş renkler.Aşağıda isimleri ile birlikte renkleri görebilirsiniz.Daha büyük boyutta görmek için üzerlerine tık-tık-tık-tık :)

Gelelim ürünün mükemmel dediğim kısmına.Aşağıda üç adet daha ürün ile tanıştıracağım sizleri.Bunlar göz farı bazı,ruj bazı ve oje bazı.Evet yanlış duymadınız.Yukarıdaki o birbirinden güzel 20 adet bebeği bu bazlar ile hem far hem ruj hem de oje olarak kullanabilirsiniz.

Bu koleksiyona artı olarak gelen karıştıma kabı ve aplikatör de çok kullanışlı ürünler.Pigmentleri far bazı ya da ruj bazı ile karıştırırken gerçekten çok gerekli olacaktır.Gerçi bu kapları Watson's larda krem kabı adı altında da bulabilirsiniz.

Billiyorsunuz Essence Gratis mağazalarında satılmaya başlandı yakın zaman önce.Firma yurt dışında Ağustos ayının ikinci yarısında ürünleri piyasaya süreceğini duyurmuş ancak çıkar çıkmaz bize gelir mi hatta bize gelir mi orası muallak maalesef.Ama umudum geleceği yönünde.Ki gelirse ben tüm bazlar ile birlikte en azından 5-6 rengini denemek istiyorum.Kim bilir belki de ilk bende görürsünüz ürünlerin swatchlarını,kısmet :)


Gökkuşağının tüm renkleri sizinle olsun................

Hey hey hey Taksi :)

Bu yazımda size kafama bir anda esen ve yaptığım ilk manikürlerden olan bu denememden bahsetmek istiyorum.Yaptığımda çok acemi idim ama fikir çok hoşuma gittiği için sizler ile de paylaşmak istedim.Öncelikle böyle hoş bir sarıyı yakalamanız için gereken ve tırnak ucundaki desenleri yapar iken size kolaylık sağlayacak olan işin püf noktasını açıklamak istiyorum.Tırnağınıza iki kat olmak üzere beyaz oje sürüyorsunuz efenim.Ben burda Gabrini'nin Matte Nails serisindeki beyaz 388 nolu ojesini kullanmış idim fakat siz başka beyaz bir oje de kullanabilirsiniz.Daha sonra baz olarak kullandığımız beyaz ojeniz tamamen kuruduktan sonra french manikür için kullanılan hilal şeklindeki tırnak bantlarını ya da bildiğimiz selobantı(parabantı) ta olabilir -ki ben desenin bu şekilde daha hoş durduğunu düşünüyorum- tırnağınızın üst kısmına yapıştırıyorsunuz.Geriye kalan kısımları sarı ojeniz ile iki kat olacak şekilde sürüyorsunuz.Benim kullandığım oje yine Gabrini'nin Elegant Mirror Colors serisinden M12 numaralı ojesi.Tırnaklarınız kuruduktan sonra yapıştırmış olduğunuz bantları çıkarıyorsunuz.Daha sonra ince bir fırça yardımıyla(kürdan da olabilir)ya da en güzel yolu Golden Rose'un Nail art serisindeki siyah oje ile dikey ve eşit rarlıklarla çizgiler çekiyorsunuz.Dolabımda bulamadım kendisini o sebeple numarasını yazamadım kusura bakmayın :( Daha sonra bu çizgileri ortadan bölecek şekilde yatay bir çizgi daha çiziyorsunuz.Sonrasında bir dolu bir boş olmak üzere oluşan karelerin içlerini siyah oje ile dolduruyorsnuz.Son kat olarak ta parlatıcınızı sürüyor iki-üç gün eğer sıkılmaz iseniz bu harika manikür ile dolaşıyorsunuz efenim.Beğendiyseniz ne mutlu.Uygulamış iseniz resimlerinizi bana gönderebilirsiniz ve blogumda isminiz ile yayınlamayı çok arzu ederim.


Gökkuşağının tüm renklerinin üzerinizde olması temennisiyle...

Born Pretty Store Haul - Sanal Yurtdısı Alısverisi

Nail art dediğiniz zaman iş sadece oje ile bitmiyor maalesef.İyi bir nail art yapmak istiyorsanız ve bunu profesyonelce icraa etmeyi arzuluyorsanız bunun için bazı ekipmanlara ve süslemelere ihtiyaç duyuyorsunuz.Bu benim tutkum olduğumdan mütevellit hiç bir masraftan kaçınmıyorum ve bunu üzülerek dile getiriyorum çünkü bu hobim beni oyalamak dılında hiç bir getirisi olmamakla berbaer maddi anlamda da çok büyük götürülere sebep olabiliyor kimi zaman:)

Ancak gözlemlediğim ve takibe aldığım bloglarda gördüğüm,adını sıklıkla duyduğum bir site vardı.Born Pretty Store.Merak ettim,araştırdım.Gerçekten inanılmaz derecede ürün yelpazesi bulunan ve fiyatların aşırı uygun olduğu bir site olduğunu gördüm.Bir kaç bloggerın site ile anlaşması olduğunu ve bu sitenin bloggerlara özel bir kod verdiğini bu kodlarla da %10'a varan indirimler yaptığını öğrendim.Üstelik free shipment yani ücretsiz kargo ile.Düşünebiliyor musunuz?Üstelik sadece nail art üzerine de değil.Çeşitli kozmetik ürünler ile ilgili olarak ta alışveriş seçeneği olan bir site.Ancak zannediyorum ki Türkiye Gümrük kanunlarına göre maalesef kozmetik sınıfına dahil olan ürünleri artık yurtdışından getirmemiz söz konusu değil.Neyse bunca güzelliği gördükten sonra bu nail art cennetine dayanamadım ve tabii ki bir alışveriş yaptım :)İşte aldıklarım..

Bu bebeklerin toplamı 12.24 dolar.Yani 25 lira civarı.Bunları Türkiye'de aracısız bulabileceğiniz bir yer yok.Şimdi şimdi bazı satıcılar facebook veya gittigidiyor gibi sitelere getirmeye başladılar fakat maalesef fiyatlar uçmuş durumda.Burada gördüğünüz sette 5 adet farklı boyutlarda dotting pen Türkçesi noktalama kalemi,kalp-yıldız ve yuvarlak olmak üzere 3 adet tırnak taşı kutusu,4 adet tırnak yapışkanı ki japon yapıştırıcı asılnda:) ve 10 adet kütikül itici veya taş yapıştırmada yardımcı olmak üzere kullanacağınız portakal ağacından yapılmış büyük kürdanlar? var.Görüldüğü üzere muazzam...Peki bitti mi?Hayır tabii ki de:)

Bunlar da nail art fırçalarım.Zannediyorum büyük kırtasiyelerde bulabilme imkanınız var ancak böyle bir seti bu denli cüzii bir fiyata temin edebileceğinizi sanmıyorum.Bu bebekler ben aldığımda 3.51 dolar idi ancak şu an kampanyaları varmış ve 2.80 dolara düşmüş.Yani 6 lira bile değil!0 - 00 - 000 - 0000 numaraları olmak üzere 4 adet ince fırçalar bunlar.Desenlerimi elimle çizdiğimde veya ufak düzeltmeler yaparken bu yavrular çok işime yarıyor.Şiddetle tavsiye:)


Gelelim yaşadığım kötü tecrübeye.Normalde Çin'den gönderimi gerçekleşen bu ürünlerin en geç 8 haftada elimde olması gerekiyordu.Ancak tam 12 hafta bekledim.Ne gelen var ne giden...Dayanamayıp siteye bir mail attım.Ve inanılmaz hızlı bir şekilde cevabı geldi.Yanılmıyorsam Sophia Hanımdı benimle ilgilenen kişi.Şimdi şöyle bir olay var ki kendilerinin gerçekten bir suçu yok bu durumla ilgili.Fakat ben sipariş verirken gönderi takip numarasını satın almayı unutmuşum.Eğer gönderinizi takip etmek istiyorsanız 3 dolar karşılığında size siparişinizin durumunu takip edebileğiniz bir numara veriyorlar-mış.Ben bunu bilmiyordum.Ve Sophia Hanım beni bu konu ile ilgili bilgilendirdi.Söz konusu 3 doları yatırdığımda siparişimi tekrar göndereceklerini ve yanında da gönderi takip kodunu verebileceklerini söyledi.Eee çok istediğim için bu yavruları kabul ettim.Ve 3 hafta içinde bu bebekler ellerimin arasındaydı:)Maalesef bu gibi durumlar yaşanıyor nereden kaynaklandığını bilmiyorum ama "kayıp posta" olayları maalesef gerçek.O yüzden siz siz olun eğer sipariş verecekseniz gönderinizin durumunu takip edebilmek için gönderi numaranızı da satın alın.Böylece istediğiniz anda PTT yi de arayıp pakedinizin durumu hakkında bilgi de edinebilirsiniz kolaylıkla.İlk deneme amaçlı yapmış olduğum bir alışveriş idi.Yakın ilgilerinden ötürü tekrar alışveriş yapacağım bir site.Üstelik böyle bir talihsizlik yaşamama rağmen.Evet yılmadım,vazgeçmeyeceğim :D


O kadar dile getirmişkeeeen;
Born Pretty Store için Tık Tık Tık :)


Sormak istediğiniz bir şey olursa çekinmeyiniz,elimden geleni yapmaya çalışacağımdan emin olabilirsiniz.


Gökkuşağının tüm renkleri üzerinizde olsun efenim...

Leopar French

Evettt daha önce de dediğim gibi ilk göz ağrım,en manyağı olduğum konudan başlayarak ilk yazımı bir nail art ile başlatıyorum efenim,tüm blog dünyasına ve nail art tutkunlarına hayırlı ve uğurlu olsuuun:)

Efenim,ilk önce baz olarak kullandığım altın sarısı oje ile başlamak istiyorum.Daha önce dile getirdiğim gibi liseden beri oje biriktiriyorum ve onlara gözüm gibi bakıyorum ve evet bu oje de o gözüm gibi baktığım,bakımını sürekli yaptığım,uzuuuun süre dayanan ojelerimden biri.Golden Rose Care+Strong serisinden numarasını okuyamadığım(e haliyle :D) bir oje.Bunu tırnagınıza french yapar gibi tırnagınızın yarısına gelmeyecek şekilde srüyoruz aksi halde tırnağınız çok kısa ve biçimsiz duruyor.


Daha sonra Pastel ojenin 38 numaralı siyah ojesi var.Kürdanla yaptım bütün o çizgileri.Diğer nail art meraklılarına karşın ben öncelikle çerçeveleri sürüyorum.Böylece ortalarına istediğim rengi uygulamak daha kolay oluyor çevresinde boşluk kalmıyor v.s.


Gelelim ortada kullandığım kahverengi ojeye.O da çooook eskilerden kalma bir oje.Yine Golden Rose ancak bu sefer With Protein serisinden.Numarası 283.Kendinden sedefli,rengi acayip hoş bir oje.Bununla da siyah çizgilerin ortasını kürdanla dolduruyorsunuz.


Ve sıra son olarak üst katman yabancı kaynaklarda da "top coat" olarak bahsedilen son kat ojesinde.Bu da Alix Avien'in bizlerin "parlatıcı"olarak bildiği,hem ojenin daha parlak olarak görülmesini sağlayan hem de dayanıklılığını arttıran ve oje sürme ritüelimin son evresi olan oje.Bu katı da uyguladıktan sonra manikürümüzün sonuna geliyoruz efendim.Şimdilerde ilk yazılarım olduğu için oldukça özeniyorum ve uzun uzun yazıyorum.Umarım bu sebeple okumaktan sıkmamışımdır sizleri,lütfen mazur görünüz:)


Sizi bir-iki fotoğrafla daha baş başa bırakıyor,keyifli denemeler diliyorum efendim:)

Hosgeldim :)

Merhabalar efenim.

Bendeniz Özlem nam-ı diğer Lilith's Kiss.Bir çok sosyal medya mecraalarında bu nicki kullanıyorum,artı yapmış olduğum takıların ve tüm kreatif tasarımların kısacası markamın da adıdır kendisi.Bu konuya eğer kısmet olursa bir başka yazımda değinmek isterim ama bakalım,dediğim gibi her şey kısmet :)

24 yaşında,müzik tutkusuyla yanıp tutuşan,daha önce bir kaç grupta vokallik yapmış,iyi bir metal ve rock müzik dinleyicisiyim.Polimer kilden küçük minyatürler yapmayı seven genelde aykırı hatta çoklarına göre baya marjinal, kafadan hafifçe çatlak bir kızım:) En önemlisi ise tam bir oje delisiyim.O kadar ki lise yıllarımdan beri oje biriktiren bir deliyim.Deliyim diyorum sanırım bu durmumun bir hastalık olması gerek ki çoğu kez cebimdeki son kuruşlarla bile oje aldığımı biliyorum.Şimdilik 270 küsür oje var koleksiyonumda,tam sayısını hatırlamıyorum ziraa dün yine bir oje atağı sırasında gidip bir kaç oje daha almışım.O yüzden bu sayı gün be gün değişmekte.Neyse bununla birlikte makyaj yapmayı,vaktim oldukça kendim ile ilgilenmeyi seven bir dişiyim.Malumunuz öyle bir cinsiz ki karşı cins olsun hem cinsimiz olsun,ikinci hatta üçüncü şahıslara karşı süslenmeyi seviyoruz işte,nabalım? :) Evet nabalım dedim ziraa Selanik göçmeni olan bir aileden geliyorum.Her Türk gencinin olamsı gerektiği gibi Kemalistim.Ait olduğum yerleri göremedim ama birgün umarım görebilme fırsatını yaratacağım efenim:)Dünyanın bana göre en güzel şehri olan ve aşığı olduğum İstanbul'da doğup büyüdüm.Bu yönden gerçekten kendimi çok şanslı adlediyorum.Neyse daha uzarsa destan kıvamında bir yazı yazmış olmaktan korkuyorum.Sizleri sıkmadan gelelim bloğu neden açtığıma...

Dediğim gibi oje olsun makyaj ürünleri olsun kullanmayı,bunlar ile kendimi şımartmayı çok küçük yaşlardan beri seviyorum.Şekil a-1 de görecek olursaaaaak :)

İşte o yaşlardan beri şımartılan bir kız çocuğu olaraktan bu yaşıma kadar kendi çabalarımla elde etiğim bilgi ve birikimi benim kadar merakı olmayan fakat bir şeyler yapmak isteyen izleyecilerimle paylaşmak istedim.Aslında blog açmak konusunda çok kararsız kalmıştım.Malum ülkemizde en ufak bir sorunda karşı tarafa dava açmak olsun,özel hayata saygı olsun vb. şeyleri "muhassır medeniyetler seviyesine" taşımakta biraz güçlük çektiğimiz bir dönemdeyiz.Üzülerek bunu yaşayarak öğrenmiş olduğumdan mütevellit sanal ortamda bu işi yapmayı yani bir blog açıp fikirlerimi beyan edebilmeyi yapıp yapayacağımı çok düşündüm.Ancak dedim ya belki kendimi daha çok kişiye ifade edebilmek,yanlış bildiğimiz doğrularımızı yıkıp yeniden inşaa etmek,birbirmize yardımcı olmak adına birilerinin bir yerlerden başlaması gerektiğine inanan bir bireyim.Dolayısı ile o birilerinden olma konusunda son kararım olumlu yönde oldu.Tüm sanal ortamlardan ve siz değerli izleyicilerimden tek bir ricam var.Yanlışımı gördüğünüz veya yanlış yaptığımı düşündüğünüz yerde beni ilk olarak uyarmanız.Eleştiriye açık bireyler olursak kendimizi daha iyi ve hızlı bir şekilde düzeltebileceğimize inanan biri olarak sizden tek ricam budur.Duyarlılığınıza da şimdiden teşekkür etmek isterim efenim:)

Yazımın sonuna gelmişken sizlere benim bu koca çenemi inatla çekecek olan izleyicilerime,benimle fikir paylaşarak beyin fırtınası yapacak olan bloggerlara,yardımcı olacağını düşünerek benimle ters fikirde de olsa söyleyeceklerini çekinmeden ifade edecek karşıt düşünceli arkadaşlara ve yazılarıma son verinceye kadar benimle birlikte yürüyerek beni destekleyecek herkese şimdiden teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Sizleri çok seviyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm......................

Özlem